Ana sayfa Zootekni ve Hayvan Besleme Hayvan Besleme ve Bes. Hastalıkları Tavuklarda Yumurta Kalitesine Beslenmenin Etkisi

Tavuklarda Yumurta Kalitesine Beslenmenin Etkisi

1171
0

Tavukların sindirim sistemlerinin vücut büyüklüklerine göre diğer hayvanlardan daha kısa olması ve sindirim sisteminde önemli bir mikroorganizma popülasyonunun bulunmaması göz önüne alınarak tavuk beslemede bilinmesi gereken özellikler aşağıdaki gibi özetlenebilir.

Tavuklar yemlerde bulunan sellülozdan yararlanamazlar. Çünkü sindirim sistemlerinde bunu parçalayacak sellüloz enzimi salgılanmamaktadır. Ayrıca, tavuklar yemlerin ham sellüloz kesimini oluşturan lignin, pektin ve kitin gibi bileşikleri de sindiremezler.

Yumurta kabuğunun oluşumu yemin kalsiyum muhteviyatına ve kalsiyumun
biyoyaralanımına bağlıdır. Son bulgular mangan ve çinko gibi minerallerin de yumurta  kabuğu oluşumuna katkısı olduğunu göstermektedir.Yemin besin içeriği ile bu besinlerin üretilen yumurtadaki yoğunlukları arasında doğrusal bir ilişki vardır.Bazı lifli materyalle ve                    hipokolesterolemik etkili ilaçlarla yumurta sarısının kolesterol
seviyesi düşürülebilmektedir.

Tüketici tercihleriyle de yakın ilişkisi olan; yumurta kabuğu, yumurta akı,
yumurta sarısının rengi, yumurtada acılaşma ve yumurtanın besin içeriği gibi
kalite unsurları yem içeriklerine müdahale edilerek iyileştirilebilir.

Beslenme ile Fonksiyonel Yumurta Üretebilmek İçin Bazı Hususlara Dikkat Etmek Gerekir

  • Fonksiyonel yumurta üretimi için kullanılacak tavukların en az 30 haftalık olması gerekir.
  • Beyaz yumurtacıların populer olduğu yerlerde kahverengi yumurtacılar, kahverengi yumurtacıların populer olduğu yerde beyaz yumurtacılar fonksiyonel yumurta üretimi için kullanılmalıdır.
  • Bu yumurtalar kafeste üretilecekse alternatif kafes sistemleri kullanılmalıdır. Eğer imkan varsa serbest dolaşım (free range) sistemi ile tavukların bitkileride tüketmesi sağlanarak yüksek kalitede fonksiyonel yumurta üretilebilir.
  • Eğer çim, ot ve sebze artıkları beslemek mümkün değilse, rasyon %8-10 selüloz içerecek şekilde hazırlanmalıdır.
  • Yemin metabolik enerji (ME) seviyesi ticari yemlerden 100kcal/kg daha az olmalıdır. İlave selüloz ve daha az ME yem maaliyetini düşürmektedir.
  • Antimikrobiyal ilaçlar kullanılmamalıdır.
  • Yemde mısır gluten unu, kadife çiçeği unu, kırmızı biber gibi karatenoid pigmentlerince zengin hammaddeler kullanılıyorsa yumurta sarı rengi Roche renk skalasına göre en az 10 olmalıdır.
  • Taze ilk biçilmiş çim, balık unu, balık yağı, iyi kalitede öğütülmüş tam yağlı keten tohumu, kanola yağı ve lifsiz pamuk tohumu gibi omega-3 yağ asitleri, eikopentaenoik asit (EPA) ve dekosaheheksaenoik asit (DHA) yönünden zengin yem maddeleri ile yemleme neticesinde, yumurta sarısı bu maddelerce zenginleştirilebilir.
  • Acılaşmayı önlemek için rasyona vitamin-E , selenyum veya B.H.T(butylated hydroxy toluene), B.H.A.(butylated hydroxy anisole), veya etoksiquin gibi antioksidanlar katılmalıdır.
  • Fonsyonel yumurta üretimi için balık unu veya keten tohumu kullanılacaksa , bu hammaddeler rasyona katıldıktan 2-4 hafta sonra fonksiyonel yumurta üretimi başlamalıdır.

 

Fonksiyonel yumurta üretimi için rasyona katılacak hammadde ve katkı maddesi miktarı

Yem Hammadde ve Katkı Maddesi   Her Ton Yemdeki Miktarı
Balık unu (kg) ( kokusuz)   50-100
Balık yağı (stabilize veya mikrokapsüle edilmiş) (kg)   10-20
Tam yağlı keton tohumu (kg)   100-150
Kanola yağı (kg)   5-10
Mısır gluten unu (kg)   50-100
Yonca unu (kg)   10-20
Kadife çiçeği taç yaprağı unu(kg)   3-5
Üzüm çekirdeği unu (kg)   5-10
Domates posası (kg)   5-10
Lifsiz pamuk tohumu proteini (kg)   10-30
Sarımsak tozu (kg)   1-2
Turmeric tozu (kg)   0,5-1
Kırmızı biber tozu (kg)   1-2
Arpa kepeği (kg)   50-150
Asetil salisilik asit (kg)   0,5-1
Aktive edilmiş kömür (kg)   1-2
B.H.T/B.H.A/ etoksiquin (g)   100-250
Vitamin – E (g)   100-200
Sodyum selenit (g)   0,2-0,5
Kolin klorit (kg)   1-2
B- kompleks vitaminleri   Tavsiye edilenin 2 katı
Çinko sülfat (g)   100-300
Manganez sülfat (g)   100-300
Organik krom (g)   0,05-0,2

 

Yumurta Kabuğu Kalitesi

Yemin kalsiyum muhteviyatı yumurta kabuğu oluşumunu sınırlandıran temel etkendir. Bu
etki, kalsiyum seviyesi %1’den %3’e yükseltildiğinde yumurta kabuğunun kalınlığını
328um’dan 388um’a yükseltip buna bağlı kırık yumurta oranını %26.2’den %10.2’ye
düşürerek, kendini göstermiştir.

Son bulgular kalsiyum haricindeki minerallerin (örn.mangan,çinko) yumurta kabuğu
oluşumunda rolü olduğuna ve zayıf kabuk kalitesi ile ilgili bazı problemleri azalmaya
yardımcı olduklarına işaret etmektedir. Kalsiyum seviyesi bütün koşullarda optimalde olmak şartıyla, çinko ve manganezin biyoaktif formlarının yumurtacı yemlerine uygun eklenişi ile A-kalite yumurtaların yüzdesi %3’ten 5’e çıkmış ve kalite dışı yumurta kaybı %12’den %10’a düşmüştür.
Yumurta Akı Kalınlığı

Yüksek enerjili arpa diyetlerinde sıklıkla, yumurtaların olduklarından daha az taze
görünmelerine neden olan, daha düşük oranda kalın aklı yumurta üretimi sorunu
yaşanmaktadır. Diyetin protein içeriği de kalın albuminin miktarını sınırlandıran önemli bir
etkendir.

Bir çalışmada protein seviyesi %13’ten 19’a yükseltildiğinde kalın yumurta akı %5
artmıştır. Esansiyel amino asitlerin özellikle lysine, methionine ve sisteinin uygun
dengelendiği yüksek kaliteli proteinlerle ilave ilerleme kaydedilebilir.

 

Yumurta Sarısının Rengi

Yumurta sarısının rengi öncelikle yemin xanthophyll içeriğinin etkisindedir. Yonca unu,
mısır yada öğütülmüş ot gibi içerikler bu pigmentleri sağlayabilir. Yıl boyunca pigment
sağlayan doğal kaynakların tutarsızlığından sakınmak ve yumurta sarısı rengini kontrol
edebilmek için sentetik xanthophyller kullanılabilir. Yemin tonunda yaklaşık olarak 7-8 gr
xanthophyll , çoğunlukla istenilen sarı rengini verecektir. 5gr seviyesinin altında bir
xanthophyll , şimdilik tüketici tarafından kabul edilebileceğinden çok soluk yumurta sarısıyla sonuçlanabilir.

Sarıda xanthophyllerin etkili çöküşünü azaltabilecek birkaç besleme ve yönetim etkeni
bulunmaktadır. Oksitleme potansiyeli olan mineraller ve belirli yağ asitleri gibi yem
içeriklerinin, pigmentasyonu azalttıkları görülmüştür ve vitamin-E veya anitoksidanlarla
birlikte kullanılmalarının daha uygun olacağı düşünülmektedir. Çeşitli stres durumları için
suyun ilaçlanması sırasında kullanılan gibi yüksek vitamin-A seviyelerinin de yumurta sarısı pigmentasyonunda geçici kayıplara yol açtığı görülmüştür.

Kan Benekleri

Kan benekleri oluşumunu etkilediği bilinen, beslenmeye bağlı ana etken vitamin-A dır.
Yetersizliğinin yumurtalarda görülme insidensi yüksektir. Kan beneklenmesinin minimize
edilmesi için gerekli vitamin-A miktarı, esasen maksimum yumurta üretimi için gerekli
miktarın aynısıdır. Böylece normal vitamin-A seviyesinin üzerinin yumurtalardaki kan
benekleri insidensini daha fazla azaltacağı sanılmamaktadır.

Vitamin-K’nın marjinal bir yetersizliğinin; muhtemelen, ovulasyon sırasında salıverilen
kan, kontrol sırasında kolayca görülebilecek pıhtılar oluşturmaktan ziyade, yumurtanın dışına doğru dağıtılmış olabileceği için, kan beneklenmesini düşürdüğü görülmüştür.

Bazı vitamin-A antagonistlerinin kan beneklerini azalttıkları görülmüştür, oysa yumurtacı rasyonlarında ki yüksek yonca unu seviyesinin kan benekleri insidensini artırdığı bildirilmiştir.

Yumurtada Acılaşma

Dünyanın büyük bir bölümünde kolza tohumu küspesi, kanatlı beslemede yaygın olarak,
daha pahalı olan balık unu ve soya fasulyesi yerine kullanılmaktadır. Kolza tohumu küspesi kullanımı; muhtemelen böyle bir üründeki nispeten bol miktarda sinapine, goitrin, ve tanenlere(%1 civarında) bağlı olarak, yumurtada balıksı acılaşma ile bağlanmıştır

Kahverengi yumurta yumurtlayanların, kolza tohumu unu içeren yemlerle beslendiklerinde, lekeli yumurta üretme eğilimleri daha fazladır. Endüstrinin kolza tohumu küspesi gibi protein kaynaklarının faydalarından yararlanabilmesi için bu problemin çözülmesine yönelik yeni girişimler vardır.

Bu girişimler arasında: .

– Leke yapan ajanların kimyasal muameleler ile uzaklaştırılması. En iyi sonuçlar kalsiyum
hidroksit ile alınmış ve herhangi bir yan etkisi bildirilmemiştir.

Alternatif olarak yeme 10gr/kg delta-hexa-laktoz eklenmesi yumurtalarda lekeyi yok etmek için etkilidir.Bu yaklaşımların ekonomik fizibilitesi ticari ölçekte kullanım için araştırılmaya devam etmektedir.

Yumurtaların Mineral ve Vitamin İçeriği

Yem ile sağlanan bazı besinlerin miktarı ile bunların üretilen yumurtadaki yoğunlukları
arasında doğrusal bir ilişki vardır. Örneğin iyot, demir ve bakırın yumurtacı tavuk diyetindeki yetersizlikleri çoğu kez minerallerin yumurtada düşük seviyelerde bulunmasıyla sonuçlanır.

İyot içermeyen yemle beslenen tavukların yumurtalarındaki iyot seviyesinin iyotça
zenginleştirilmiş yemle beslenenlerinkinden 450 kez daha az olduğu tahmin edilmektedir.
Yumurtanın vitamin içeriği, özellikle suda çözünenler, benzer katkı maddelerinin diyet
seviyelerine verilen cevaplarına yakın bir durum izler.

Yumurta Sarısı Kolesterol İçeriği

Yumurtanın kolesterol içeriğini düşürmeye yönelik çalışmalar yaygın ve çeşitli olup, diyet
bileşenlerinin manüplasyonlarından , ilaç ve diğer hipokolesteramik ajanların dahil edilmesine kadar yayılır.

Diyetin kolesterol içeriği artırıldığında, özellikle toplam yağ alımı da artırıldığında, yumurta sarısının kolesterol içeriğinde de bununla ilişkili bir artış sağlanmıştır. Yüksek yağ alımı ile ilgili problemlerin çoğu, sarımsak tozu (%3-5) yada bakır bileşikleri (250mg/kg) eklenerek çözülebilmiştir. Bu ürünler kolesterolü safra asitlerine çeviren enzimlerin aktivitesini artırarak ilerde katabolize edilip vücuttan atılmalarını artırırlar.

 

Diyete Yapılan Çeşitli Eklemelerin Yumurta Sarısı Kolesterolü Üzerine Etlileri

    Diyete Yapılan Ekleme     Etki

 

Kolesterol %50’den fazla artış
Yağ %50’ye kadar artış
Selüloz %50’ye kadar artış
Pektin %50’ye kadar azalma
Yulaf Kabuğu %50’ye kadar azalma
Lesitin %50’ye kadar artış
Bitki sterolleri %50’ye kadar azalma
D-tiroksin %50’ye kadar artış
Triparanol %50’den fazla azalma
Azasteroller %50’ye kadar azalma
Probukol %50’ye kadar azalma

 

Diyetteki çeşitli lifli materyallerin yumurta sarısının kolesterol seviyesi üzerine etkileri
çeşitlidir: pektin ve yulaf kabuğu ihtivası seviyeyi düşürürken selüloz artırmıştır.

Diyette lesitin gibi kolesterol absorpsiyonunu teşvik eden spesifik bileşenlerin muhteviyatı
kolesterolün yumurta sarısında birikmesini ifade etmektedir. Diğer taraftan bitki sterollerinin diyetteki miktarının artışı; absorpsiyon sırasında kolesterolle yarışma özelliklerinden dolayı, yumurta sarısındaki kolesterol seviyelerinde fark edilebilir bir düşmeye neden olmuştur.

Plazma hipokolesterolemik etkileri bilinen ilaçların seçimi, yumurta sarısında kolesterol
birikimi üzerine çeşitli etkileriyle denenmiştir. Örneği D-tiroksin birçok durumda yumurta
sarısındaki kolesterol seviyesini artırmış ama plazmadaki seviyesini düşürmüştür. Buna
karşılık triparanol, azasteroller ve probukol gibi ilaçlar, kolesterollerden ziyade sterollerin,
hem tavuk hem de yumurtada birikimiyle sonuçlanmıştır. Ancak bu gibi ilaçların yumurtlama performansı ve beslenme değerleri üzerine uzun vadede etkileri daha fazla araştırma gerektirmektedir.

Rasyon Enerji Düzeyi

Rasyonun enerji düzeyi arttıkça yumurta ağırlığı artar. Ancak rasyon enerji düzeyinin çok yüksek olması istenen bir özellik değildir. Rasyon enerji düzeyi yüksek olduğunda; çift sarılı yumurta, çok iri yumurta oluşabilir ve fertilite problemleri yaşanabilir.

Rasyon enerji düzeyi azaldıkça canlı ağırlık yumurta iriliği azalır. Ayrıca enerji kısıtlamasının yumurta verimiyle olan ilişkisinin de dikkate alınması gerekecektir

Rasyon Protein Düzeyi

Araştırma sonuçları, tavuklarda belli düzeyde artan protein tüketiminin yumurta ağırlığında artışla sonuçlandığını gösterir. Rasyon protein düzeyi  %14 -20 arasında olduğunda ve dengeli aminoasit varlığı sağlandığında iri yumurta elde edilir.

RASYON PROTEİN ORANI ORTALAMA YUMURTA VERİMİ,  % YEM TÜKETİMİ gr/tavuk/gün ORTALAMA YUMURTA AĞIRLIĞI, gr
   12       60.5 98      55.0
   14       75.8 106      57.4
   16       74.2 106      58.5
   18       74.1 105      59.8

Sodyum bikarbonatın Yumurta Verimi Üzerine Etkileri

Yumurta tavuklarında performansı belirlemede sodyum, potasyum ve klor arasındaki dengenin kritik olduğu belirtilirken; optimum dengenin sodyum için %0,14-0,28, klor için %0,20-0,24 olacak şekilde oluşturulmasıyla yumurta verimi , yumurta kalitesi ve yemden yararlanmanın  en iyi şekilde gerçekleşeceği bildirilmiştir, sodyum ve klor iyonlarının bu dengesinin NaHCO3 gibi klor kapsamayan sodyum kaynağı kullanılması ile kurulacağı belirtilmiştir.

Ayrıca sodyum iyonunun yumurta verimini sürdürmek için  gerekli olduğu ve bikarbonat ilavesinin iyi kabuk yapımı için bu iyonun kandaki konsantrasyonunu sağladığıda bildirilmiştir.

Sodyum kaynağı olarak NaHCO3 tuzunun kullanılması ile elde edilen yumurta veriminin 24-41. haftalar arasında %90’ı aştığı , bu amaçla sodyum asetat ve sodyum sülfatın kullanılması ile  aynı sürede yumurta veriminin sırasıyla %87 ve %89,5 olduğu da ifade edilmektedir.

 

 

 

Sodyum bikarbonatın Yumurta Kalitesi Üzerine Etkileri

Yumurta tavuğu rasyonlarına %0,3 ve %0,4 düzeyinde NaHCO3 eklenmesi kabuk kalınlığını artırmakta, kırılmaya karşı direnci yükseltmektedir. Kırılmadan dolayı ortaya çıkan ekonomik kayıplar azalırken yumurta veriminin ve ağırlığınında olumlu etkilendiği gözlenmektedir

 

 

Sonuç

Yumurta kalitesini oluşturan unsurlar ile yemin içeriği arasında; çoğu kez
yumurtanın besin içeriği ile yemin besin içeriği arasında olduğu gibi doğrusal, bir ilişki
vardır.

Yumurtada acılaşma, kırık yumurta sıklığının artması gibi problemlerle başa çıkabilmek ve tüketici eğilimlerine daha uygun (örneğin düşük kolesterollü yumurta sarısı)
yumurta üretebilmek için yemin içeriği üzerine çalışılması gerekmektedir.

 

 

Kaynaklar

forum.veterinerhekimiz.com/thread-20418.html

www.karagulyumurta.com/…/yumurta_dis__kalitesini_etkileyen_beslenmeye_bagli_faktorler.html

www.evcildostlar.org/index.php?topic=500.0

kanatlı besleme – fonksiyonel yumurta üretimi ilişkisi ( Cengizhan MIZRAK – Necmettin CEYLAN)

Kanatlı hayvan yemlerinde sodyum bikarbonatın kullanılması Prof. Dr. Ahmet ERGÜN ( Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı)

BİR CEVAP BIRAK